Hikayesi 2

Bölüm 6......

“Yapabileceğimiz bir şey mutlaka vardır” dedi konsey üyelerinden biri, alnındaki teri silerek.

Yanında duran başka bir üye esnemesini güçlükle bastırdı. Vakit öğleyi geçmişti; liderler, Tanrı’nın Kral’a karşılık verdiği dün geceden beri aynı konuyu tartışıyordu.

Planisad şehrinden bir Lord ayağa kalkıp söz aldı ve şehre yaklaşan yeşil sisten kurtulmak için kaçmayı önerdi. “Burada kalıp o korkunç, tüyler ürpertici sisin bizi yutmasını bekleyemeyiz.” dedi.

Keşfe gönderilenlerden geri dönen olmamıştı, bu nedenle Lord hala vakitleri varken kaçmanın en iyisi olduğuna inanıyordu.

Diğerleri öneriye itiraz etti, çünkü herkesi şehirden çıkarmak günler sürerdi ve şehrin güvenli duvarlarının dışında kaçmaya çalışırken sise yakalanma ihtimalini göze alamazlardı.

Cesur bir Erenion “Tanrı’yı öldürürsek herşey düzelir.” diye atıldı elini havaya savurarak. O sırada kadehini doldurmakta olan zayıf hizmetkarı neredeyse deviriyordu.

Bir Barbar “Evet.” diye bağırarak onayladı. “Daha önce de kaçtık ama buraya gelip direndiğimiz için kurtulabildik. Daha önce de savaştık, yine savaşalım. Savaşalım. Bırakın gelsinler.”

Konsey kargaşa içindeydi. Tanrı ile savaşma önerisi ilk kez sunulmuyordu. Çoğu tek çözümün bu olduğunu düşünse de hiçbiri savaşmaya istekli değildi.

“Sen delirdin mi?” diye bağırdı biri. “Cypher bir TANRI!”

“Tanrı olan Pathos, aptal! Gözünü aç!”

Soylu olmayan üyelerden biri, kendisi başka yararlı özelliklerinden çok kitap okumasıyla bilinirdi, “ Ben bu olayın arkasında başka bir Tanrı olduğundan şüpheleniyorum.” dedi.

Kral ayağa kalkıp konseye seslendi. “Kalacağız, fakat savaşmayacağız. Şövalyelere haber salın

Bölüm 7.....

Atlı şövalyeler halkın sevinç çığlıkları eşliğinde kalenin kapısından içeri girdi. Kurtarıcılar, efsanenin kahramanları gelmişti. Keskin kılıçları ve parlak zırhları ile eski hikayelerdeki kahramanları andırıyorlardı. Onları gören hiç kimse yenilebileceklerine inanmazdı.

Yaklaşık üç yüz şövalye Tanrı’yı aramaya koyuldu. Efsaneye göre, tanrılardan biri çok uzun zaman önce yaptığı camdan bir tapınakta yaşıyor ve tüm ihtiyaçları inananları tarafından karşılanıyordu.

Ellerinde çocuklara anlatılan hikayelerden başka ipucu olmayan şövalyeler atlarını vahşi ormanlara sürdüler. Nadiren karşılarına çıkan bir kaç kötü yaratığı öldürerek yollarına devam ettiler. Şövalyelerin her zaman avladığı bütün o kötü yaratıklar birdenbire ortadan kaybolmuş gibiydi.

Bir gece şövalyelerin üzerine ağır bir yorgunluk çöktü ve hepsi derin uykuya daldı. Düşlerinde vadinin kıyısında insanların bulunduğu bir yer gördüler. Bazıları, uykunun tesiriyle, aradıkları yere geldiklerini sandı. Yaklaştıkça, insanların yüzündeki umutsuzluğu, yorgunluğu ve tarifsiz kederi gördüler. Düş gören şövalyeler gerçeğe uyanmaya başlamıştı. Burası Tanrı’nın eviydi, insanlar da ona tapan inananlar değil Tanrı’nın köleleriydi. Tapınağa iyice yaklaştıklarında görmedikleri halde varlığını hissettikleri bir el görüşlerini kapattı. Böylece rüyadan uyandılar, ama sabaha dek yerlerinden ayrılmadılar.

Gördükleri rüya yüzünden tedirgin olsalar da şövalyeler hala son derece kararlıydı. Üstelik yeni bilgiler edinmişlerdi. Batıya doğru harekete geçtiler, aradıkları yerin o yönde olduğunu biliyor gibiydiler. Rüyanın etkisiyle zihinlerinde ve kalplerinde uzun zaman önce unutulmuş bir dua dillenmeye başladı.

Biz senin çocuklarınız
Uzun zaman unutmuş olsan da
Terketme bizi asla.

Bölüm 8......

Şövalyeler, durmaksızın, günlerce at sürdüler. Ne kendileri ne de atları açlık ya da yorgunluk hissediyordu. Hepsi rüya sayesindeydi. Ve dua.. Onlara güç vermişti. O muhteşem manzara ile karşılaşıncaya dek yola devam ettiler. Karşılarında elmas gibi parıldayan muazzam bir tapınak duruyordu. Rüyalarında görmüş olmaları bile onları bu göz alıcı manzaraya hazırlamamıştı.

Ancak tapınakla aralarında aşılmaz bir engel vardı. Gözle görünür bir engel değilse de atlar bir noktadan sonra ilerlemeyi reddediyordu. Atlarından inen şövalyeler bile o görünmeyen sınırın ötesine geçmeyi başaramıyordu. Sanki sınıra yaklaşınca onun ötesine geçme isteği kayboluveriyordu.

Öğlen olduğunda hala karşıya geçebilen kimse yoktu, etraflarında bazı değişiklikler beliriyordu. Onları çevreleyen ormanlar ve çimenler tıpkı bir serap gibi kayboluyordu. Toprak hızla kuruyor ve çatlıyordu. Derken, üzerinde durdukları toprak ansızın ikiye ayrıldı ve şövalyeler açılan büyük yarığın içine düştü.

Pek çoğu yaralandı, bazıları öldü. Hayatta kalanlarsa kendilerini, önceden karşılaştıkları ya da ilk kez gördükleri türlü canavarla dolu bir mağarada buldu. Ormandaki tüm kötü yaratıkların geldiği yer burasıydı.

Yaratıkların üzerinde Pathos- Cypher duruyordu.

Tanrının bir kafa işaretiyle tüm yaratıklar şövalyelere doğru saldırıya geçti. Şövalyeler ellerindeki kalkanları gövdelerine siper ederek daire oluşturdular, böylece hem düşmanı olabildiğince uzak tutacak hem de dairenin içindeki yaralı ve şifacıları koruyabileceklerdi. Şövalyeler usta savaşçılardı, ancak savaş ilerleyip sayıları azaldıkça amansız düşmanlarının saldırılarının sonu gelmeyecek gibi görünüyordu.

Şövalyelerin sayısı ellinin altına indiğinde canavarlar saldırmayı bıraktı. Pathos-Cypher yaklaşırken onlar geri çekildi. Tanrı, sonlarına kavuşmadan evvel, ölümlülerin kendisini görmesini istiyordu. Tanrı’yı ilk kez yakından gören şövalyeler onun gerçekte nasıl göründüğünü öğrendiler. Devasa cüssesine rağmen yaşlı bir adamdan biraz halliceydi. Şövalyelerin beklediği gibi gaddar bir savaşçıyı andırmıyordu.

Tanrı, “Hoş geldiniz, Şövalyeler. Yorgun olmalısınız.” diyerek onlarla alay etti.

Şövalyeler karşılık vermedi. Onun yerine, kılıç kullanmakta usta olanlar seçtikleri hedefe doğru kılıçlarını savurdu. Mistik savaşçı güçlerine sahip olan şövalyeler son bir karşı saldırı için tüm güçlerini kullandı, yaratıkların üzerine alev ve yıldırım yağdırmaya başladılar. Saldırı o kadar şiddetliydi ki Pathos-Cypher canavarların ölümünü seyretmekten başka bir şey yapamadı. İnsanlar yenilmişti belki ama, ayakta tek bir canlı yaratık bırakmamışlardı. Hala hayatta olanlar yaratıklar da kan içinde çaresizce yerde yatıyordu. Şövalyeler Pathos- Cypher’ın etrafını çevirdi.

Yalnızca fiziksel güç ve birazcık sihirle bir Tanrı’yı mağlup etmeye çalışmak düpedüz delilikti. Yine de denemeleri gerekiyordu

Bölüm 9.....

Pathos-Cypher kendisinin şövalyelerin kılıcından ve büyülerinden daha güçlü olduğunu biliyor ve korkmuyordu. Elinin bir hareketi ile öldürülen şövalyelerin cesetleri canlandı ve bir zamanlar kardeşi oldukları savaşçıların üzerine saldırdı. İlk zombi kılıcını kavradığında hayatta olan Şövalyelerin zihninde bir dua canlandı.

Yeniden, rüyada öğrendikleri duayı okumaya başladılar.

Biz senin çocuklarınız
Uzun zaman unutmuş olsan da
Terketme bizi asla.


Öldürülen kardeşleri birer birer canlanıyor ve onlara karşı silahlanıyordu. Şövalyeler, hayatlarında ilk kez hem böylesine korkuyor hem de böylesine umut besliyordu. Dua etmeyi sürdürdüler.

Biz senin çocuklarınız
Uzun zaman unutmuş olsan da
Terketme bizi asla.


Ağızlarından dökülen sözcükler mağara duvarlarında yankılanıyordu.

Seninle yeniden bir olduk biz
Artık duyabilirsin sesimizi,
Dualarımıza kulak ver.


Dualara kulak asmayan Pathos-Cypher daha şiddetli saldırdı, şövalyeler hala direniyordu.

Sona yaklaşmaktayken,
Ezele kavuşmayı arzuluyoruz,
Bizi evimize kabul et.


Gökyüzünde yıldırım gibi bir ışık belirdi. Yaratıcı Logos kutsal yayını çıkardı ve kurtuluş için edilen dualardan aldığı yaşam enerjisi ile dolu sihirli okunu fırlattı. Ok, inançsız Pathos- Cypher’ın kötü kalbinden saplandı.

Pathos- Cypher son nefesini verirken Şövalyeleri lanetledi. “Bana eziyet eden herkes benim siyah kanımla lanetlensin!”

Logos’un korumadığı gözleri kör edecek bir parlaklıkla Pathos- Cypher ışığa karıştı ve mistik boşluğa gönderildi.

Sevgi dolu iki ses duyuldu sonra. “Çok uzun zamandır size kavuşmak, size dönmek için yol alıyorduk. Eve hoş geldiniz.”

Bazı şövalyelerin dudaklarından şu isim döküldü: “Logos.”

İçlerinden bazıları farklı bir ismi mırıldandı. “Akara.”

Bölüm 10.....

Pathos- Cypher’ın ölümü ile kızıl yağmur dindi, yeşil sis dağıldı. Zafer kazanan şövalyeler El Morad’ı kutlama yaparken bulmak umuduyla evlerine döndüler. Yedi yıl süren savaş nihayet onların zaferi ile noktalanmıştı. Ulu şövalyelerin hikayeleri insanlar arasında çabucak yayılmıştı. Logos ve Akara adına tapınaklar inşa edildi. Alimler bu iki Tanrı’yı neyin biraraya getirdiğini tartışıyordu. Bu birliğin gerçekleşmesini sağlayan ne olmuştu?

İnsanlık yeniden gelişmeye başladı ve herkes Pathos- Cypher’ın korkunç lanetini unuttu.

Artık barış sağlanmıştı, insanlar şehirlerden ayrılmaya başlamıştı. Başlarda, bir zamanlar onları koruyan duvarların ve siperlerin yakınında küçük çiftlikler kuruldu. Ardından ekilen alanlar genişlemeye, çeşit çeşit mahsuller yetiştirilmeye başlandı. Çiftçilere destek olmak için köyler kuruldu. Nüfus bu yerleşim birimlerine doğru yayıldı ve medeni dünya hızla büyüdü.

Ancak, El Morad topraklarında barış uzun sürmeyecekti.

Yeni bir hayata başlayan şövalyeler çocuk sahibi de oldular.. bu çocuklar Pathos- Cypher’ın lanetli siyah kanını taşıyordu.

Siyah kandaki kötülük insanları hastalanmasına yol açtı ve krallıkta salgın hastalık baş gösterdi. Salgının sebebini öğrenen insanlar öfkeden deliye döndü. Etrafa korku salan bu çirkin çocuklardan bazıları ormana terk edildi, bazıları insanlardan saklanmak için şehrin karanlık, ıslak lağım borularına sığındı. Bu lanetli çocuklara Tuarekler adı verildi.

El Morad rahipleri, Tuarek’lerin kötü olduğuna inanarak onları esir aldı. Şövalyelerin çocukları, ailelerinin kurtardığı şehirde, El Morad’da birer esir olarak yaşıyordu.

Kısa bir süre sonra, Tuareklerden biri cesaret gösterip diğerlerine öncülük etmeye başladı. Sürekli korku ve utanç içinde yaşamak zorunda olmayacakları bir yerde toplanmaları için mücadele ediyordu. Tuareklere savaşmayı ve vahşi doğada nasıl hayatta kalacaklarını öğretti. Tuareklerin ruhani lideri olan bu kahramanın adı Zignon’du. Zignon önderliğindeki Tuarekler kuzeye doğru yol koyuldu. Yol boyunca, Pathos’un hala hayatta olan hizmetkarları ve onları takip eden El Morad askerleri ile savaşmak zorunda kaldılar.

Çoğu zaman açlıkla ve soğuk hava şartları ile mücadele ederek kuzeye doğru giden Zignon’u takip ettiler. Dünyanın sonu olduğu söylenen Eslant dağlarını aştılar. Dağlardaki buzlu platoda Luferson Kalesi bulunuyordu. Burası Pathos’un yıkıma başladığı yerdi ve El Morad askerlerinden korunmak için uygundu, bu nedenle Zignon, Luferson Kalesi etrafına bir krallık kurdu. Krallığa, Karus ulusu adını verdi. Zorlu iklim koşullarına uyum sağlayamayan pek çok Tuarek burada hayatını kaybetti, hayatta kalanlar kendilerini böyle sefil bir yere getirdiği için Zignon’a öfke duyuyordu.

Zignon, Tuarekleri kurtarması için Logos’a yalvardı, ancak Logos ona yanıt vermedi. Çünkü değişim geçiren bu yaratıkları Logos yaratmamıştı, o sadece insanları yaratmıştı. İnsanların çocukları ve kahraman şövalyelerin torunları oldukları halde Tuarekler gözden çıkarılmış ve yüz üstü bırakılmışlardı.

Zignon’un dualarına cevap veren bir Tanrı oldu. İsmini söylemedi, gülümsemekle yetindi ve Zignon’a şöyle dedi, “Sonunda hayallerim gerçek oldu, artık benim de kendi çocuklarım var.”

Gizemli Tanrıça’nın desteğini alan Zignon, El Morad’ı devirmek, kendisinin ve arkadaşlarının katlanmak zorunda kaldığı aşağılanmayı ve baskıyı onlara da yaşatmak için intikam yemini etti.

Sonsuz Savaş böylece başlamış oldu.

Sitemize Destek Olmak İçin Resimlere Tıklayın Lütfen....
 

ko-frontiers web master WebmasterCool Text: Logo ve Grafik Üreteci http://kalp--kalbe.tr.gg/

Htmlkodlar Tr.gg Webmaster

Film Fragmanları
 

KESİNLİKLE FULL SİNEMA YAYINI YAPILMAMAKTADIR...

HEPSİ FRAGMANDIR...


Ekler
 
2008 Css Tasarım - Css - Tasarim Kodları - HtmlKod - Html Kodlari - Tema Kodları - Şablonlar - Css - Free Design - Free Templates - Open Design - Open Designs- Designs- Template - Tasarim Merkezi - Css - Tr.gg - De.tl - Ru.gg - Page.tl - Bedava Kod - 2008 Css - Design - Tasarı - Oyun - Downloads - Film - Mp3 indir - Toplist - Yeni Liste - Tr.gg - Free Css - Red Tasarim Yapımı - Yap - tr.gg - İceblue Tasarım - Red Tasarım - Tasarımcınız - Buton - Css Menü - Free Css Design - Css Templates - Tr.gg - Downlaods - Oyun Downloads - Mp3 Downloads - Film Downloads - İnndir - Tamindir - Bedava-Sitem * Web Tasarim - Open Design - Style Menu - Downloads Oyun Müzik Mp3 Film - 2008 Oyunları İndir - Süper Tr.gg Tasarımları - 2008 - tr.gg - Yeni Liste Toplist - Netlog.com - Static - Menüler - MenuS - Designs - Html Kodlar - Html Codes - Java Code - Yazı Kodları - Film Kodları - Oyun Kodları - Yılın Haberi - En Büyük Tasarim Sitesi - TR.GG - Merkez Tasarim - Tasarimm - Css css css css css - Css Tasarim Merkezi - Google Arama Motoru Kayıt - Add Url - Toplist - Kodlar - Yahoo Ekle- CSS Dersleri - Tablo Özellikleri - CSS Link Özellikleri - Photoshop Dersleri - Css Link Özellikleri - Free Template Tasarimlar - Free Css Tasarimlar - Google Arama En Üstte Çıkma Yolları - En Üstte Çıkma Yolu Resimli Anlatım - Tasarim Yapımı - QaRiZMa İNdİr - Travian Tr2 - En Büyük Güncel Oyun - Travian Altın Kazanma Hileleri - Oyun Kodları - Site Yarışması - Pc Oyunları -Qarİzma İndir - Metin 2 Hileleri - Oyun Oyna - Türkiyenin Merkezi - yurtdışı asp exif asp iptc usa üniversite ingilizce kampi ingilizce kamplari bilgisayar eğitimi dental burs burs carbide dil yaz kamplari bilgisayar dersleri turkce filmler dil kamplari dil kampi ücretsiz ingilizce eğitim bilgisayar eğitim eğitim yurtdışı eğitim toplist komik siteni ekleme burs yazı avatarları htmlkodlar sitene ekle htmlkodcular komik oyun ücretsiz oyun kral oyun oyun flash oyun kodları oyun kodları kazan dress kazan avion kazan flights kazan vuelos kazan airfare kazan vuelo kazan kazan icon bedava vadisi bedava kurtlar bedava almanca bedava ingilizce gitarc mp3 bedava gitarc bedava bedava dinle bedava hit kazan bedava hit bedava oyun bedava mp3 bedava bedava indir bedava html kodları photoshop cs3 photoshop cs3 web premium photoshop cs3 for windows photoshop cs3 vista upgrade photoshop cs3 windows photoshop cs3 photoshop cs3 cs2 buy adobe photoshop 7 adobe photoshop elements 6 adobe photoshop elements 5 adobe photoshop cs2 retail adobe photoshop full cs3 adobe photoshop cs2 v8 adobe photoshop cs3 pc adobe photoshop cs2 dvd adobe photoshop 7 for adobe photoshop cs full free adobe photoshop adobe photoshop upgrade adobe photoshop le adobe photoshop css code css tutorials learn css css style sheets xhtml css css example css template css examples css tutorial css pr 3 1 pr 3 polskie radio pr 3 polskiego radia pr program 3 lista przebojow pr 3 pr 3 pr lista przebojów pr 3 3 monkeys pr radio pr 3 pr 3 dini html kodlar bedava html kodlar hazir html kodlar en yeni html kodlar güzel html kodlar süper html kodlar sitene html kodlar yeni html kodlar hazır html kodlar html kodlar albüm indir şarkı indir müzik indir indir com oyun indir mp3 indir film indir program indir indir pr companies pr agencies pr 200ne cascavel pr curitiba pr pr firms pr agency pr jobs san juan pr pr css kodlari css kodları css hazır kodlar css kodlar Toplist pr3 siteni ekle zirve 100 html kodlar css tasarımlar extralar indir toolbar css ingidr css kodlar
 
Bugün 9 ziyaretçi (248 klik) kişi burdaydı!
Sitenizesayac.com Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol